Daha önce kinoayı bir türlü sevemediğimden bahsetmiştim. Denediğim bir sürü yemek çeşit içinden en çok pizza tabanının sevmiştim. Sonra bir kere kahvaltılık denedim, hindistan cevizi sütü içinde pişirdim, çok güzeldi…
Bugün günlerden Pazartesi yani Etsiz Pazartesi ne yapıyoruz et yemeyip nohut yiyoruz, pilav yiyoruz… Bu yaşıma kadar etleri yedim yedim, şimdi de kalkmış “bir canlıyı nasıl yiyebiliyoruz ki” diye sorgulamaya başladım…
Üzerimde koca bir tabak pilavı yemenin ağırlığı var şuan. Yemek bloggerları ile ilgili en çok merak ettiğim şey, yaptıkları yemekler ne oluyor, yani nasıl tüketiyorsunuz bu mamaları... Eskiden tüm erkek…
İftarda misafir ağırlamak pek zormuş. Tam saatinde sofranın hazır olması, benim gibi mutfakta biraz ağır çalışan bir insan için pek uygun değil. Ben sofraya oturamasam da gelenleri bir güzel doyurdum.…
Bulgur pilavı kesinlikle en sevdiğim pilavlardan biri, beyaz pirinç pilavına göre çok da sağlıklı. Ama çoğu zaman tembellik yapıyorum ve sırf bu yüzden pirinç pilavını daha sık yapıyorum, bulgur pilavı…
Evlenmeden önceki zamanları hatırlıyorum da babam domatesli pilavı çok sever ama ben sevmiyorum diye annem yapmazdı... Bu pilavı yapınca aklıma geldi ve aslında sevdiğimi farkettim. O zamanlar nedense o kadar…