FIRINDA SOĞAN HALKASI

IMG_0042

Neden hep lezzetli gıdalar sağlıksız?

Onlardan vazgeçmek de bir o kadar zor, hangimiz patates kızartmasından vazgeçebiliriz ki, hele o dışarıda yediğimiz hamburgerler, kebaplar…
Peki ya donut, bir gazete de kanser yapan yiyecekler arasında ilk sırada olduğunu bile bile hayır diyemediğim, onun için uzun uzun yollar gittiğim bir lezzet…
Bir ısırışta içinden deli gibi akan çikolata, böyle bir mutluluğa kim hayır diyebilirki?

Donut benim vazgeçilmezim bunu biliyorum, ama bazı şeylerden yavaş yavaş uzak durmaya başladım.
En azından artık dışarda hamburger yemiyorum, evde hazırlayıp dondurucuya koyuyorum, hamburger ekmeğimde dondurucumda hazır…
Evde hızlı ve çabuk yemek, hem de o meşhuuuurrr hamburgercilerin hamburgerlerinden çok daha güzel oluyor.
Hamburger yanında da en sevdiğim şey soğan halkası
Aman Tanrım o da mı sağlığa zararlı, ama bu tarifle onu da biraz da olsa kurtardım sanırım. Krema ve patates cipsinin zararlarına gözümü kapatıp en azından evde, dışarıda yapılanlara göre daha sağlıklı soğan halkalıları yiyebiliyorum.
Tarif Ellie Krieger’ın
Kızartmadan yapılan lezzetli soğan halkaları

Malzemeler

  • 1/2 bardak krema
  • 2 çorba kaşığı un
  • Tatlı kırmızı toz biber
  • Tuz
  • 1 paket patates cipsi
  • 2 adet beyaz soğan

Yapılışı

  1. Soğanları halka halka doğrayın.
  2. Bir poşet içine koyun, unu da ekleyin. Soğanlar iyice una bulanana kadar poşeti çalkalayın.
  3. Kremaya toz biber ve tuzu ekleyin.
  4. Patates cipsini rondodan geçirin.
  5. Soğan halkalarını önce kremalı karışıma, ardından da patates cipsini bulayın.
  6. Yağlanmış fırın kabına dizin.
  7. 200 derecede 15-20 dakika pişirin.

Tarifi deneyen arkadaşım sayesinde, önemli bir ayrıntıyı yazmak istiyorum. Fırında pişerken, soğan küçüldüğü için, biraz kalın kesmek gerekiyor.

Share the joy

Written by Simge Çalışkan

Küçükken hep mutfağa girerdim, çok güzel yemekler yapardım..." diye cümleye başlamak isterdim ama benim hikayem maalesef böyle başlamıyor... Evlenince aç kalmamak için yemek yapmaya başladım, soğan ve sarımsaktan nefret eden bir insandım... Bu yüzden soğansız yemek yapma girişimlerim de oldu ama tatsızlıkla sonuçlandı. Böyle bir insanın aşçı olmaya kalkışması pek de tutkulu görünmüyor farkındayım. Ama evde her gün yemek yapınca aslında yemek yemesini ve yapmasını çok sevdiğimi sadece farklı tatlar aradığımı farkettim. Yeni kitaplarla değişik yemekler denedim, yedim, içtim... Daha sonra gazetede gördüğüm bir ilanla Mutfak Sanatları Akademisi'ne yazıldım. Gerçek mutfakta çalışmak nedir hiç bilmezken mutfağın enerjisine, hızına ve hatta o adamı öldüren stresine bile aşık oldum ve artık diplomalı bir aşçıyım..

This article has 3 comments

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.