SEBZELİ YAPRAK SARMA

IMG_0013

Yine Pazar gününden kalma bir tarif..
Bundan sonra senin adın Pazar değil yavrum, Mutfak günü olacak diyebilirim herhalde, bir gün içinde haftalık blog yazılarımı yazıyorum çünkü mutfakta bir şeyler deneyerek..

Yaprak sarmayı çok severim ama pek de evde yapmam, aslında 2 kişi olup, az da yemek yediğimiz için benim yapmam çok da zor değil..
Ama genelde annem yapar ve biz de afiyetle yeriz..

Çok fazla et tüketmemek için etli yemekleri sebzeli hale dönüştürmeye çalışıyorum.
İnternette sebzeli sarma diye aradığımda çok da bir şey bulamadım, bulduklarım ise genelde zeytinyağlı sarma tarifleriydi.

Biraz kabak, biraz patates ve bulgur derken bu tarif çıktı ortaya, biz beğendik. Kıymalı sarmayı aratmıyor.

Malzeler
200 gr asma yaprağı
1 kabak
1 patates
1/2 su bardağı bulgur ( Reis Midyat tipi pilavlık bulgur kullandım)
5-6 adet taze fasulye
1 soğan
1 domates
2 çorba kaşığı salça
Maydanoz
Nane
Tuz- Karabiber

* Patates ve kabak küçük olsun.

Yapılışı
* Asma yapraklarını 15 dakika haşlayıp, kenarda bekletin.
*Kabağı, taze fasulyeyi, patatesi ve soğanı minik küp küp doğrayın.


* Domatesi rendeleyin.
* 1 avuç taze nane ve maydanozu ince ince kıyın. Nane daha bol olsun.
* 1 çorba kaşığı salça ekleyin.
* Tuzunu karabiberini ayarlayın.
* Biraz zeytinyağı ekleyin.
* Yarım su bardağı yıkanmış bulgur ekleyin.
* Malzemeleri elinizle iyice yoğurun. Bu şekilde tatlar ve aromalar daha iyi birbirine geçiyor.
* Sarmayı yapacağınız tencerenin dibine 1 soğanı iri iri doğrayın, soğanların üzerini artan yapraklarınızı örtün, üzerine birkaç diş sarımsak ekleyin ve dolmalarınızı bu karışım üzerine sıkı sıkı dizin.
* Üzerine porselen bir tabak koyun.
* Kaynamış su içine 1 kaşık salça ve tuz ekleyip karıştırın ve sarma tenceresine ekleyin.
* Kısık ateşte yaprakların cinsine göre yumuşayana kadar yaklaşık 40 dakika pişirin.

 

 

Share the joy

Written by Simge Çalışkan

Küçükken hep mutfağa girerdim, çok güzel yemekler yapardım..." diye cümleye başlamak isterdim ama benim hikayem maalesef böyle başlamıyor... Evlenince aç kalmamak için yemek yapmaya başladım, soğan ve sarımsaktan nefret eden bir insandım... Bu yüzden soğansız yemek yapma girişimlerim de oldu ama tatsızlıkla sonuçlandı. Böyle bir insanın aşçı olmaya kalkışması pek de tutkulu görünmüyor farkındayım. Ama evde her gün yemek yapınca aslında yemek yemesini ve yapmasını çok sevdiğimi sadece farklı tatlar aradığımı farkettim. Yeni kitaplarla değişik yemekler denedim, yedim, içtim... Daha sonra gazetede gördüğüm bir ilanla Mutfak Sanatları Akademisi'ne yazıldım. Gerçek mutfakta çalışmak nedir hiç bilmezken mutfağın enerjisine, hızına ve hatta o adamı öldüren stresine bile aşık oldum ve artık diplomalı bir aşçıyım..

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.