LEZİZ KİTAPLAR
IMG_0061 (2)

 

Hem yemek yapmayı sevip, hem de kitap okumayı seviyorsanız size şahane bir liste hazırladım.

Ben kimilerine göre çok ( hiç kitap okumayan eşime göre çok mesela), kimilerine göre az kitap okuyorum.
Açıkçası bana da pek yetmiyor, keşke daha fazla okuyabilsem.
Kitap okumayı sevdiğim için iki ilgi alanımı birleştirip, içinde mutfak ve yemek geçen her kitabı da kitaplığıma sokuyorum.
Burada verdiğim kitaplar benim okuduklarım, bunun dışında da birçok kitap vardır eminim.
Okudukça mutlaka yazacağım.
Şuan elimde olan kitapla başlıyorum.
MUTFAK SIRLARI – ANTHONY BOURDAIN
 
IMG_0062 (2)
İçinizde Anthony Bourdain’i tanıyanlarınız vardır belki, çünkü kendisinin ülke ülke gezip yemek yediği bir tv programı var.
Hatta bu program sayesinde İstanbul’a da geldi ve burada da gezerek güzel bir tv show yaptılar.
Bu kitabı bu işi profesyonel olarak yapmak isteyen herkes okumalı bence, ama onun dışında mutfakla ilgilenen, hatta dışarda yemek yiyenler de okumalı.
Siz yemek siparişini verip, yemeğinizin gelmesini beklerken mutfakta neler mi oluyor, o yediğiniz balık gerçekten taze mi, dünden kalan yemekler ne oluyor.. daha fazlası bu kitapta.
IMG_0065
Okuyunca “bir daha dışarda yemek yemem” dedirten bazı hikayeler için ise Bourdain şu açıklamayı yapmış
” Vücudunuz bir tapınak değildir. Bir lunaparktır. onun tadını çıkarın.”
“Kavanozların içinde çürümeye terkedilmiş sarımsaklardan uzak durun. Tazesini soyamayacak kadar tembel misiniz? Öyleyse sarımsak yemeyi haketmiyorsunuz demektir”
SUFLE – ASLI E:PERKER
IMG_0069
Bu kitabı uzun zaman önce okumuştum.
Kitap Lilia, Marc ve Ferda arasında geçiyor, 3 karakter 3 farklı şehir.
Karakterler hiçbir zaman bir yerde karşılaşmıyor, onların tek ortak noktası acıları ve avundukaları mutfak.
“Karısı Clara’nın yasından arınmak için yemek yapmayı öğrenen Marc.. Yatalak olmak için elinden geleni ardına koymayan annesinden tek kaçışı mutfakta olan Ferda… Ve evinde kalan pansiyonerlere yemek yaparak geçmişin hayal kırıklığından kurtulmaya çalışan Lilia…”
Kesinlike tavsiye ediyorum, anlatımı çok güzel ve sürükleyici…
SON ÇİNLİ ŞEF – NICOLE MONES
 
IMG_0068
Bu kitabı çok eğlenerek okuduğumu hatırlıyorum.
Zaten yemek yanında bir de aşk varsa, keyifle okunmaz mı hiç?
Kitabın başrolünde olan Maggie bir yemek yazarıdır. Kaybettiği eşi ile ilgili bazı özel durumlar için Çin’e gitmesi gerekir, bu fırsattan faydalanmak isteyen editörü ise, “madem gidiyorsun gitmişken ünlü şef Sam ile ilgili de bir yazı hazırla” der…
Maggie hem kocasının geçmişiyle, hem de Sam ve onun aşçı ailesi sayesinde yemek ile ilgili bir sürü şey öğrenir, e tabii bu arada da aralarında aşk kıvılcımları dolanır durur.
“Istırap çeken biri için taş sarımsaklı, zencefilli, kişnişli ve biberiyeli şeyler pişirmek gerekir. Bunlaın lezzetleri, kederi vuvüttan çekip çıkararak, havaya karışmasını sağlayan en keskin tatlardır.”
IMG_0071
GURMENİN SON YEMEĞİ – MURIEL BARBERY
Ölüm döşeğindeki aksi bir gurmenin yaşamını anlatıyor. Gurme kendi hayatını yediğini içtiğini kendi diliyle anlatmış..
“onca yıl süregelen görkemli ziyafetler, seller gibi akan şarap ver her tür alkol, her saati aşırılıklarla dolu, çok ustaca yönetilip titizlikle pohpohlanmış, tereyağı, krema, sos ve kızartma içinde geçen bir yaşam sonucunda en sadık dostlarım karaciğer efendi ile onun yamağı mide dimdik ayaktalar da, tekleyen beni bırakmaya hazırlanan ise kalbim”
MUTFAKTAKİ TARİFBAZ – JULIAN BARNES
Bazen bir tarif deneriz, o tarifte ölçüler hiç tutmaz ya, yapmak istediğimiz dışında bir şey çıkar ortaya…
İşte tarifbaz da aynen bunu anlatıp, sorguluyor.
“Bir topak ne kadar büyüktür? Bir yudum ya da damla ne kadar çoktur? Serpiştirme ne zaman yağmur sayılır? Dahası dilimleme ile doğrama arasındaki fark nedir?”
Bu kitabı yeni okudum ama maalesef pek sevdiğimi söyleyemem.
JULIE & JULIA
IMG_0074
Filmini izledikten sonra okuduğum bir kitap oldu bu.
Filmine ölüp bittiğim bu kitabın dilini pek sevmedim. Sürüklemesinden çok okurken insanı sıkıyor.
Bu yüzden sadece filmini izleyip sevmeye devam edelim. Okumasak da olabilir.
Share the joy

Written by Simge Çalışkan

Küçükken hep mutfağa girerdim, çok güzel yemekler yapardım..." diye cümleye başlamak isterdim ama benim hikayem maalesef böyle başlamıyor... Evlenince aç kalmamak için yemek yapmaya başladım, soğan ve sarımsaktan nefret eden bir insandım... Bu yüzden soğansız yemek yapma girişimlerim de oldu ama tatsızlıkla sonuçlandı. Böyle bir insanın aşçı olmaya kalkışması pek de tutkulu görünmüyor farkındayım. Ama evde her gün yemek yapınca aslında yemek yemesini ve yapmasını çok sevdiğimi sadece farklı tatlar aradığımı farkettim. Yeni kitaplarla değişik yemekler denedim, yedim, içtim... Daha sonra gazetede gördüğüm bir ilanla Mutfak Sanatları Akademisi'ne yazıldım. Gerçek mutfakta çalışmak nedir hiç bilmezken mutfağın enerjisine, hızına ve hatta o adamı öldüren stresine bile aşık oldum ve artık diplomalı bir aşçıyım..

This article has 2 comments

  1. OYA Reply

    Gurmenin son yemeği dışındaki listedeki tüm kitapları okudum.hepsini de keyifle okumuştum.
    gurmenin son yemeğini de hemen okumak istedim şimdi….

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.