ÇOK GEZEN DEĞİL, ÇOK YİYEN BİLİR ROMA 2.Gün

Roma’da ikinci gün.. İstikamet Vatikan…
Vatikan, Kolezyum, Forum ve müzeler…. bunları iki gün içinde bitirip sokak sokak gezme derdindeyim ama olmuyor maalesef.

Bir şehri ancak sokaklarını gezerken öğrenebilir ve oradan zevk alabilirsiniz. Sadece önemli yerine gidip “aa bunu da gördük, metroya binelim diğerine gidelim” derseniz o şehirden pek zevk alamazsınız.
Vatikan’da çok uzun kalmamız sebebiyle Sistine Şapeli’nin saatini de kaçırınca aynı yere bir kere daha gitmek zorunda kaldık, siz siz olun Vatikan’a erken bir saatte gidin de Sistine’e de yetişin.

Vatikan’da niye çok kaldık çünkü asansör + 350 basamak ile San Pietro Bazilikası’nın tepesine çıktık.
Kubbe’ye çıkmak biraz yorucu olsada (bu arada biz asansörle çıkılan kısmı da yürüyerek çıktık) sanırım o güzel manzara için buna değer.

Cep telefonlarımızın panaromik fotoğraf çekme gibi bir özelliği olmasaymış ne yaparmışız bilmem.
San Pietro Bazilikası’na girme nedenimiz Michelangelo’nun Pieta’sını görmekti lakin bazilikanın sağına soluna bakmaktan neredeyse onu görmeden çıkacaktık. İçeri girdiğiniz zaman hemen sağda, bizim gibi aklınız havada gezmeyin.

Bizim en büyük yürüyüşlerimiz yemek yemek için not aldığımız yerleri aradığımız için oluyor çoğunlukla.
Dün makarna yemek istediğimiz yer kapalıydı, bugün desen pizzacı kapalı.

O kadar açız ki, sağda solda bir yer ararkan Compagnia del Pane gözümüze pek hoş geldi.
Sayfasına baktığınızda Roma’da birkaç yerde daha varmış, biz Vatikan tarafında olana denk geldik.
Sabah erken saatte Vatikan’a gelirseniz kahvaltınızı da burada yapabilirsiniz, fiyatlar ucuz lezzeti de yerinde.

Kendi ekmeğinizi, peynirinizi seçip kendinize sandviç yaptırabiliyorsunuz, ya da hazır pizzalardan yiyebilirsiniz. Yok bunları da beğenmediyseniz salatalarından yiyebilirsiniz.

Şarküteri kısmı

Hamur işi kısmı

Eggplant Parmigiana

Görüntü pek göze hitap etmesede lezzeti iyiydi, Roma’da patlıcanların tadı bambaşka nerede karşınıza çıkarsa yiyin bence.

Eşimin kendine hazırlattığı sandviç, içinde mozarella ve bresaola var. Aklınızda oldun Bresaola dana etinden yapılıyor. Bu yüzden gidince bol bol yiyebilirsiniz.

Biberiye ile fırınlanmış patatesler

Biz öğle yemeği dışında Sistine için gittiğimizde de sabah kahvaltımıızı burada yaptık. Domatesli ve zeytinli pizzalar ile sabah kahvaltımız.

LE MANI IN PASTA

İlk gün gidip de kapalı olduğunu gördüğümüz Le mani in Pasta’ya ertesi gün gidiyoruz. Çoğu yer Pazar ve Pazartesi günleri kapalı aklınızda olsun.

Buraya geldik tabii ki makarna yiyeceğiz. İtalyanlar makarnadan önce de mutlaka başlangıç tabağı söylüyorlar ve ardından o kocaman makarnalarını da bitirebiliyorlar (az yemek yediğimden benim için şaşırtıcı tabii)

Bresaola pompelmo mozzarella
Ortada koca bir top mozarella peyniri, bresaola üzerinde ise greyfurt dilimleri… Çok çok güzel…
Fiyatı ise 11euro

Makarna ise ikram.. Her gelen misafirin masasına farklı bir makarna getiriyorlar.. Bize Penne Arabiatta geldi.. Çok acı ama çok leziz..

Carpaccio di Manzo
Çok ince dilimlenmiş çiğ dana eti (evet burada ne diyorsun sen cümlesini kurabilirsiniz) üzerine mis gibi bir zeytinyağı ve bol parmesan peyniri… fiyatı 16euro

Sıra ana yemeklerde…

Tagliolini cacio e pepe
Makarna neden bu kadar çok derseniz, merak etmeyin tek kişilik değil..
Eşim ve arkadaşım aynı makarnayı söyledi ve masaya bu şekilde iki servis tabağı ile geldi.
İtalyanların meşhur karabiberli makarnası… El yapımı makarna için kötü diyebilir misiniz…asla
İki kişilik fiyatı 18euro
Miktarı çok fazla başlangıç kısmını daha bol tutup, makarnayı üç ya da dört kişi paylaşabilirsiniz.

Ravioli Pomodoro e Basilico
Domates ve fesleğenli ravioli
Kuzenim ve ben ise bu ravioli’yi paylaştık… bol domatesli kişi başı dört kare düşüyor ki oldukça fazla…
İki kişilik fiyatı 18euro

Artık yemek bitti diye düşünürken arka masamızda oturanların yediği midye dikkatimizi çekti. Midye delisi olarak ben karnım ne kadar tok olsa da onu yemeden oradan çıkamazdım.

Saute Misto di Cozze e vongo
Sotelenmiş karışık midye tabağı
13euro’luk bu tabak 4kişi için hazırlanmıştı. Lezzet, fiyat ve miktar olarak bence şahane. Genelde bu tarz midyeleri şarap ile pişirirler ama bunda içki kullanılmamıştı.
Suyunu midye kabuğunu kaşık yaptım, içebildiğim kadar da içtim…

Biz burasını o kadar çok sevdik ki, son gün öğle yemeğinde yine midye yemek için geldik.
Midyeden önce ise değişik bir tabak söyledik.

Adını ve fiyatını not almayı unuttuğum bu tabak çiğ levrek üzerinde dilimlenmiş porçini mantarı

Le Mani in Pasta için diyebilirim ki, makarnalar çok lezzetli
Roma’da makarna yemek için güzel bir yer
Eğer midye seviyorsanız buraya koşa koşa gelin.
İki kişi iseniz öğle yemeği için13euro’ya sadece midye ile karnınızı doyurabilirsiniz.
İçerisi minicik, masalar çok yakın…
Müşteriler (müşteri denmez misafir denir) genelde İtalyan

Öğle yemeği servisi 12.30 ile 15.00 arası.. Geç gitmeyin, gözünüzün yaşına bakmazlar git başka zaman gel derler…

Biz gitmeden önce telefonla arayarak rezervasyon yaptırdık.. Rezervasyon yaptırmadan gitmeyin.

Gelelim günün dondurmacısına gitmeden önce Anthony Bourdain’in Roma programını izleyip, bu dondurmacıyı not aldık.

İtiraf ediyorum Anthony çok beğenmişti yerken ama biz öyle “şahane bayıldık çok güzel” havalarına giremedik, dondurmacı listemde kendisini 4.sıraya koydum.